Filmi olan kitapları seviyorum,
bu kitabın da konusu hakkında hiçbir şey bilmeden aldım ve okudum. Kitabın
adına baktığımda aklıma Nazi’ler ve toplama kampları ile ilgili bir roman
olduğu hiç aklıma gelmemişti. Konu ilerledikçe elimden bırakamadım. Yazar biri
Alman diğeri toplama kampında yaşayan iki çocuğun gözünden o dönem hayatını
öyle güzel anlatmış ki, sonlarına doğru gözyaşlarımı tutamadım. Babası
Auscwithz’de komutan olan Bruno ile Nazi kampında kalan Shumel adındaki bir
Yahudi çocuğun tel örgüler arasındaki arkadaşlıklarını anlatıyor. Kitapta en
çok beğendiğim, yazarın herhangi bir ajitasyon, zorlama yapmadan olayları çok
akıcı ve sakin bir dille anlatmasıydı. Mesela Yahudilerin şiddet gördüğünü
biliyorsunuz ama kitapta bundan açık açık bahsedilmiyor, bir çocuğun bile
okuyabileceği kadar naif bir dille anlatılıyor. Filminin de iyi olduğunu
düşünüyorum o yüzden en kısa zamanda izleyeceğim. Son olarak umarım hiçbir
ırki, devlet, din bir daha asla tel örgüler arasında yaşamaya mahkûm edilmez.
Arka Kapaktan;
Bu kitabı okumaya
başladığınızda, Bruno adında dokuz yaşındaki bir çocukla bir yolculuğa
çıkacaksınız (ama bu kitap dokuz yaşındakiler için değil). Ve er geç Bruno ile
birlikte bir tel örgüye varacaksınız.
Böyle tel örgüler dünyanın
dört bir yanında var. Umarız asla rastlamak zorunda kalmazsınız.
Filmde Bruno'yu canlandıran minik o kadar tatlıdır ki minik ince bacakları ile oradan oraya koştururken koşup sarılasınız gelir.
YanıtlaSil