Çeşitli bloglarda ve internette o
kadar çok tanıtımını gördüm ki normalde çok okuduğum bir tür olmamasına rağmen
merakıma yenik düşerek kitabı aldım. Gerilim, korku pek okumam, çünkü
etkileniyorum ama bu kitap için olumlu yorumlar okumuştum. Açıkçası gerilim
beklentim de çok daha üst seviyelerdeydi, neyse ki bütün korkularım yersizmiş. İnanın
ki haberlerde daha ürkütücü şeyler görüyor ve yaşıyoruz. Kitabın tanıtımları
her ne kadar müthiş olsa da ben çok beğenmediğimi söylemek istiyorum.
Birinci sebep, daha fazla
ayrıntıya ihtiyacımızın olduğu, çünkü olaylar ne sebeple veya ne tür
canlılardan dolayı yaşandığını bilmek hayal etmemizi kolaylaştırabilirdi,
ikincisi kitabın umarım devamı olacaktır çünkü sonu hiçbir yere bağlanmamıştı,
üçüncüsü ise sürekli bir tekrar yaşanmasındandı. Evet, konu orijinal, karakterlerin
gözleri bağlı, çocukların gözleri bağlı ama bundan sürekli bahsetmek kitabı
gereksiz uzatmış gibi geldi bana. Burada yazdığım her türlü yorum benim kişisel
yorumumdur ve bu hikâyeyi çok da beğenmediğimi ancak eğer filmi çekilirse
efektler ile bizi daha çok etkileyeceklerine emin olduğumu belirtmek isterim. Okuduğum
süre boyunca ben hiç gerilmedim, bu sebeple beklentimi maalesef karşılamadı.
Arka Kapaktan;
Dışarıda bir şey var…
Görülmemesi gereken korkunç bir
şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu
ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor.
Malorie ve iki çocuğu, olayların
başlangıcından beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan
arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan
Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat
onları bekleyen yolculuk tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine
yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı.
Bu bilinmeyene doğru gözbağının
karanlığında yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Bilinmez
tehlikenin karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de
aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına
geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını
çaldığı evde kurdukları ortak hayat... Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan
insanlar arttıkça ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin
aniden delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder