İnternette çokça denk geldiğim ve
yine adı değişik olduğu için daha çok dikkatimi çeken bir roman okudum. Filler
Çapraz Gider ’de bütün karakterler Kerim ve Leman isimleri ile hayatımıza
giriyorlar. Kerim’ler bazı özelliklerine göre farklı tamlamalara sahip olurken
kadınların hepsi Leman ve sanırım hepsi aynı kadın. Kitabın içine tiyatro
sahneleri ve mektupların serpiştirilmesi okumaya olan ilgimi arttırdı.
Sade bir dille yazılmış olan bu
kitap ilk olarak 2001 yılında basılmış, daha sonra Yitik Ülke Yayınları
tarafından 2013 yılında tekrar baskıya girmiş ve bence çok doğru bir karar
verilmiş. Kitapta altı çizilecek cümleler değil paragraflar vardı ben sadece
bir kısmını size aktarıyorum.
Altını çizdiklerim;
“İnsan en zor koşullarda bile
gülebilen hayvandır.” S- 28
“İnsanın geçmişini özlemesi
gibiydi bir dostu özlemek.” S- 44
“önemli olan bu değil ki. Ölmek
ya da ölmemek değil. Ölümle dalga geçebilmekti önemli olan. Ölümden daha güçlü
olabilmek..” S- 45
“Ölüm olmadan eksik kalırdı
yaşam. O zaman da bizim bildiğimiz, adına yaşam dediğimiz şey olmaktan çıkar,
başka bir gerçeklik olurdu. Adına ne dersek diyelim… İster yaşam, ister başka
bir şey. Çünkü bir bütünün küçük bir parçasını bile çeker çıkarırsan, bütünlük
bozulur. Belki yine bütün olur ama başka bir bütün!” S- 46
Arka kapaktan;
Altay Öktem'in 90'lı yıllarda,
daha edebiyat egzersizleri yaptığı bir dönemde yazıp yıllarca çekmecesinde
sakladığı, 2001'de Stüdyoimge Yayınları tarafından yayınlanıp kısa sürede iki
baskı yaptıktan sonra, bilinmeyen bir nedenle yeni baskılarının yapılmasını
istemediği Filler Çapraz Gider, uzun yıllar belli bir okur kitlesinin,
özellikle çizgi dışında durmayı seçenlerin başucu kitabı olmuştu.
Bütün erkeklerin Kerim, bütün
kadınların Leman olduğu sıradan, bir o kadar da tuhaf bir dünyayı, bütün
ayrıntılarıyla ama çok yalın bir dille anlatmış bize Altay Öktem. Bu roman, bir
çeşit yalnızlaşma ve yabancılaşma manifestosu olarak da okunabilir. Romanda metinler
arası ilişkilerin kullanılması, yer yer öykü, tiyatro ve fotoğraf
tekniklerinden yararlanılması, gerçeklikle sarmaş dolaş olan kimi fantastik
öğeler, bizi, 90'lı yıllarda kaleme alınan bu romanın farklı katmanlarını da
keşfetmeye zorluyor.
Bu boğucu ve kasvetli dünyada ya
hepimiz aynı kişiyiz, ya da hepimiz çok farklıyız ama bunun bir anlamı yok!
İkisi de aynı kapıya çıkıyor çünkü kurallar aynı: Filler hep Çapraz Gidiyor!
Yitik Ülke olarak, çapraz giden
fillerin üstündeki 12 yıllık ölü toprağını kaldırdığımız için mutluyuz. Gerisi
size, Kerimlerle Lemanlara kalmış…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder