Gen
problemi sebebiyle doğuştan yüzünde şekil olarak bozukluk olan bir çocuğun
okula başlama serüvenini anlatan bir kitaptı Mucize. Engelli insanlara bakış
açımızı sorgulayan, o engeliyle yaşamak durumunda olan insanların bizim bakışlarımızda,
onlara davranışlarımızdan nasıl etkilendikleri üzerine kafa yormamızı sağlayan
bir hikâyeydi August’un hikayesi.
Doğduğu
günden bu yana yüzünden defalarca ameliyat olup, o zorluklar esnasında bile evde
eğitimini tamamlayan sonrasında annesinin desteği ile ilk defa tek başına okula
başlaması istenen August’un diğer arkadaşları ile yaşadıklarını anlatırken,
olayları bir de ablası ve tanıştığı arkadaşlarının da gözünden anlatılan bir
nevi günlük gibiydi. Kitap olarak çok basit bir dille yazılmış olmasına rağmen,
alt metin olarak okuyucuyu düşünmeye sevk etmekteydi. Okudukça hep aklıma gelen
videoyu da bu yazının altında
paylaşacağım. Engelli insanlara korkak, ürkek ya da yargılayıcı onlara farklı
olduklarını hissettirecek gözlerle bakmak yerine belki alttaki videodaki gibi
sadece gülümseyebilsek, onları sosyal yaşama kazandırmada daha etkili
olabileceğiz.
Arka Kapaktan;
Merhaba, adım August. Size
nasıl göründüğümü anlatmayacağım. Aklınıza ne geliyorsa muhtemelen ondan daha
kötü görünüyorumdur.
August (Auggie) Pullman yüzünde fiziksel bir
bozuklukla doğduğu için, normal bir okula gidemiyordu… şimdiye kadar. Yakında
Beecher Ortaokulu'nda beşinci sınıfa başlayacak ve ömrünüzde bir kere bile
"yeni çocuk" olduysanız, bunun ne kadar zorlu olduğunu tahmin
edebilirsiniz. Dondurma yemek ve Xbox'ında oyun oynamak gibi sıradan şeyleri
seven Auggie aslında sadece sıradışı yüzü olan, sıradan bir çocuk. Peki, yeni
sınıf arkadaşlarını, görünüşünün ardında kendisinin de onlar gibi olduğuna ikna
edebilecek mi?
Bir çok yerde gördüğüm bir kitap Mucize ama okuma fırsatı bulamamıştım hala. Konusu hakkın da bile çok fazla bilgim yoktu. Yazından sonra en kısa zamanda okucam :) Video izlerken gözlerim doldu resmen gerçekten çok anlamlı :)
YanıtlaSil