26 Ocak 2015 Pazartesi

Körlük - Jose Saramago


Okuduğum en ilginç konulu kitaplardan birisidir Körlük. Saramago’nun ironi dili ise her zaman ki gibi muhteşem. Bir gün adamın biri birdenbire kör oluyor ve önce o adamla etkileşim halinde bulunan insanlar, daha sonra ise bulaşıcı bir şekilde yayılan körlüğü anlatan roman ülkenin nasıl bir karmaşaya  sürüklendiğinden bahsetmekteydi. İlk kör olan insanların bir eve kapatılması sonrasında buradaki yaşam şartları ve sıkıntıları ise okudukça yüreğimi sıktı. Bir nevi toplama kampı ortamı olan bu yaşam merkezinde yaşananlara detaylı bir şekilde yer verilmişti. Sanırım bu kitabın devamı Görmek isimli kitap, en kısa zamanda okunacaklarımın arasında çoktan yerini aldı. Çok iyi kitaplardan birisi diyebileceğim bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Altını çizdiklerim;

 “Dikkat edilmeyince fark edilmeyen özürler, sözü edilir edilmez göze batmaya başlar”

“Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalkarsak, aklımıza bir şey geldiğinde bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık.”

“Ölüm karşısında hınçların şiddetini ve zehrini yitirmesi beklenir. Buna karşın nasırlaşmış kinlerin hiç eskimediği ve bunun kanıtlarına edebiyatta ve yaşamda bol bol rastlandığı ileri sürülür ki bu da doğrudur.”

“Hepimizin zayıf anları olur ve ağlama yeteneğimizin olması bizim için şanstır, gözyaşları bizi çoğu kez huzura kavuşturur.”

“Sonradan kör olmadığımızı düşünüyorum, biz zaten kördük, gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler”

Arka Kapaktan;

'Körlük', 1998 yılı 'Nobel Edebiyat Ödülü' sahibi Portekizli yazar Jose Saramago'nun son yıllarda yazdığı en etkileyici kitap. Araba kullanmakta olan bir adam, yeşil ışığın yanmasını beklerken ansızın körleşiyor. Körlüğü, başvurduğu doktora da bulaşır. Bu körlük, bir salgın hastalık gibi bütün kente yayılır; öldürücü olmasa da tüm ahlâki değerleri yok etmeyi başarır. Toplum, görmeyen gözlerle cinayetlere, tecavüzlere tanık olur. Ayakta kalabilenler ancak güçlü olanlardır. Koca kentte körlükten kurtulan tek kişi, göz doktorunun karısıdır. Portekiz'in yaşayan en önemli yazarı olan Jose Saramago, bu çarpıcı romanında körlük olgusunu bir metafor olarak kullanmış, basit imgelere, sıradan sözcük oyunlarına başvurmadan, yoğun bir anlatımla, anlatıcının ve kahramanların konuşmalarını ortaklaşa bir monologa dönüştürerek, kurgunun evrenselleşebilmesi açısından kişilere ad vermeksizin liberal demokrasinin insanları sürüklediği sağlıksız ortamı olağanüstü bir ustalıkla yaratmıştır. Çağdaş dünya edebiyatının bu ünlü adının öteki yapıtlarını da yakında Can Yayınları arasında bulacaksınız.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder