Ot Dergi ve Afilifilintalar’dan
takip ettiğim Ali Lidar’ın kitabı çıktı. Yine kısa kısa ama çok etkili
yazılarıyla bizlerle buluşmuş. Her yazısını ayrı bir keyifle okudum. Kitabın
adı Tesirsiz Parçalar ama üzerimde bıraktığı etki büyük oldu. Sizi yormayan düz
yazı ile yazılan bu kitap gerçekten çok ama çok güzeldi. Kitabın içindeki bazı
bölümlerde kare barkod sistemi işlenmişti, bu barkodları akıllı telefonlarınıza
yüklediğiniz uygulamaya okutarak Lidar’ın bahsettiği şarkılara
ulaşabiliyorsunuz. Bu sebeple yazılarının keyfi bir başka oluyor. Altı
çizilebilecek çok cümle vardı. Ama ben sizin okuyarak bu keyfi yaşamanızı
tavsiye ediyorum.
Arka kapaktan;
"Beni affetme... Anlama da... Hayatımın
özeti, düzeltilemeyecek kadar vahim bir anlatım bozukluğu... Beni daha fazla
konuşturma... Ben susayım, sen ağla... Gusül abdesti alabileceğim kadar gözyaşı
biriktir benim için... Sonra beraberce çayıma siyanür karıştıralım. Önce göm
beni, sonra anla…"
Çocukluğa, büyümeye, Beşiktaş'a,
bayramlık ayakkabılara, içinden oyuncak çıkan yumurtalara, coğrafi uzaklıklara,
bakmak için ölünen gözlere bakamaya, âşık olmaya ve olamamaya; bazen Deep
Purple'a, bazen Ferdi Tayfur'a, bazen Salinger'a, bazen Oğuz Atay'a; anneye,
babaya, kardeşe, sevgiliye, insana; kısacası hayata dair tesirli bir bakış
açısı...
Yanı başımızdaki insanların
trajedilerine bir sigara içimi süresince üzülüp sonra unuttuğumuz bir dünyada
Ali Lidar, yazdıklarıyla donmuş insanlığımıza ateşle yaklaşıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder