Yazarından hediye olarak yollanan
bu kitabı çok beğendim. Özellikle ismi ile beni etkiledi, ilk sayfasından
itibaren de sürükleyici olan bu kitap beni kendine bağladı. Yazarın ilk kitabı
olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum. İş
için sürekli seyahat eden Kerem Laçin, sıkıntılı bir yolculuk sonunda Buenos
Aires’e ulaşmayı başarıyor ve burada çok güzel bir kızla sohbet ediyor. Kızın
çok etkileyici yeşil gözlerinde kaybolan Kerem maalesef ki kızın adını bile
öğrenemeden yanından ayrılmasına izin veriyor. Tek duyduğu kızın Rosa Verde
diye bir yere gideceği. Rosa Verde’nin anlamı yeşil gül demek. Bunu ipucu
olarak kabul eden Kerem her yerde kızı aramaya başlıyor ve bambaşka olayların
içine giriyor. Kitap bir platonik aşk romanı olmasının dışında edebiyat, astral
seyahat, rüya tabirleri gibi enteresan bilgiler de içermekte. Bu da kitabı daha
ilginç bir hale sokuyor. Sadece kitabın
sonundaki sürprize şaşırdığımı söylemek isterim, kendi adıma çok daha pembe bir
son hayal etmiştim J
Yazarın kendisine tekrar teşekkürlerimi sunuyor, bol okuyuculu bir roman
olmasını diliyorum.
Altını çizdiklerim;
“kadının güzelliği elde
edilememesidir.”
“İyilik de her türlü faydacı.
Güçsüzlerin iyiliği bir çeşit şirinlik, başkalarına yaranmak için. Güç sahibi
olanın iyiliği ise etrafa ya da yukarıya bir gösterişten ibaret. Ya da bazen
sadece kendine!”
“Mutluymuş gibi davran, bir süre
sonra kendini mutlu hissedersin”.
“Çünkü zevkli insanlar sıradan
şeylerden zevk alamıyorlardı. Hâlbuki yaşamın büyük kısmı sıradanlıktan
ibaretti. Damak tadın çok gelişmişse, vasat şarapları beğenemiyordun; kulağın
çok gelişmişse, eğlencelik şarkıları, türküleri sevemiyordun; edebi zevkin yüksekse,
polisiye romanlardan, film zevkin gelişmişse, basit aksiyon filmlerinden haz
etmiyordun. Hâlbuki sofistike zevkleri olmayanlar bunların hepsinden gayet
keyif alıyorlardı”.
Arka Kapaktan;
İş için Arjantin'e giden Kerem
Laçin'in havaalanında genç kızla ayak üstü sohbeti sıradışı bir yolculuğa
dönüşür. Çekici yeşil gözlere sahip genç kızın ismini dahi öğrenememiştir - tek
bildiği, kız telefonda konuşurken kulak misafiri olduğu, "Yo voy a Rosa
Verde" cümlesidir. Yeşil gözlerin efsunuyla Buenos Aires sokaklarında
başlayan arayışta, Kerem Laçin'in tuhaf ve romantik içsel yaşamının derinlerine
iniyoruz. Tuğrul Türkkan'ın ilk romanı romantik aşka ve metafizik anlam
arayışına farklı yönlerden bakmakta.
Roman kahramanlarının psikolojik
geçişleri romandan bir an bile uzaklaşmanıza izin vermiyor. Baudelaire'in ünlü
dizesinden Arjantin'in büyülü dünyasına doğru bir serüven bekliyor bizi:
Tuvalde belirsiz bir görünüştü, Ressamın düşle tamamlayacağı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder