26 Mart 2015 Perşembe

Edebiyat Mutluluktur - Zülfü Livaneli


Her okurun, her yazar adayının, her yazarın okuması gereken bir kitap Edebiyat Mutluluktur. Zülfü Livaneli çok başarılı romanlarının yanı sıra deneme türünde de ne kadar akıcı ve güzel yazabileceğini bu kitapla biz okurlara göstermiş. Kitabı okurken baştan sona sanki bir seminer dinliyormuşum gibi hissettim. Edebiyat ve yazmak üzerine nasihatler, kendi hayatından örneklemeler ve hayran olduğu yazarlardan alıntıların içinde kayboldum. Bunca zamandır neden okumadığıma da hayıflandım.
Altını çizdiklerim;
Kapitalizmin kafa karıştırıcı ürün pazarlama tekniklerinden kurtulmanın tek yolu, kendi okuma zevkinize güvenmektir.
Tanrı bile insanlara kitaplar yoluyla seslendi.
Kanayan vicdanlar karşısında hiçbir rejim ayakta kalamaz.
Çünkü edebiyatın malzemesi doğrudan doğruya hayattır ve edebiyat sıkıcı bir şey değildir, bir zevk meselesidir. İnsanlar zevk aldıkları için kitap okurlar.
Arka Kapaktan;
Evrensel müzisyen kimliği bir yana, sanat hayatına edebiyatçı olarak başlamış, öykü ve romanlarıyla bütün dünyada kendine okur bulmuş bir usta kalemden ufuk açıcı denemeler.
Zülfü Livaneli, Vatan gazetesindeki köşesinde çok zevk aldığı, hayatını adadığı edebiyat konusunda görüşlerini paylaşmak ve özellikle de "yüreğini kanatlandıran sözlere sevdalanmış" yazar adaylarına faydalı olmak için "Edebiyat Notları" yazmaya başlamıştı. Don Kişot'tan Karacaoğlan'a,
Tolstoy'dan Yaşar Kemal'e, Güneş-Dil Teorisi'nden Nâzım Hikmet'e, film müziklerinden @ işaretine kadar pek çok kişi ve konuya değinen bu yazılar kısa sürede büyük ilgi gördü, sadık bir okur kitlesi oluşturdu. Edebiyat Mutluluktur'da bu yazılardan ince elenip sık dokunarak seçilmiş yazıları ve Livaneli'nin "Benim Gözümden Yaşar Kemal" ve "Edebiyat Üzerine" başlıklı iki konuşmasını bulacaksınız.

20 Mart 2015 Cuma

Radde - Barış Çağrı Genç, Cemil Kavukçu


Bir yazarın bütün kitaplarını okuduğumda mutlu oluyorum. Bu kitap ta Barış Çağrı Genç yenisini yazana kadar okuduğum son kitap olacak. İki bölümden oluşan bu kitabın içinde birbirinden güzel öyküler bulunmakta. Cemil Kavukçu’nun hikâyeleri ne kadar muhteşemse Barış Çağrı Genç’in kitapta da yazıldığı üzere bu işin başında olduğuna inanmak zor. Ben daha ilk romanı İçindeyim’i okuduğumda yaptığım yorumda ilk romanı olduğuna inanmak zor demiştim. Barış Çağrı Genç kelimeleri özenle seçiyor ve karamsarlığı çok güzel betimliyor. Umarım yazmaya devam eder. Piyasada o kadar özensiz ve ilk akla gelen cümleyi yazarak kitap yayınlayan insanlar varken bizim diğer kitaplara ve yazarlara özlemimiz her geçen gün artıyor.

Arka Kapaktan;

Altın ocakta kal olur... Haddede şekil alır, kıvama gelir. Haddenin en büyük geçkisinden en küçüğüne yaptığı yolculuk bir "Radde"yledir. Her bir raddede metal ısınır, uzar, incelir fakat daha pekişir. Pekiştikçe incelir, inceldikçe pekişir.

Öykü sanatının başka geçkilerinde bulunan iki öykücü Cemil Kavukçu ve Barış Çağrı Genç... Cemil Kavukçu bu yolun uzun yıllardır yolcusu. Barış Çağrı Genç ise daha ilk geçkilerinde.

16 Mart 2015 Pazartesi

Bülbülü Öldürmek - Harper Lee

 


Kitap Kardeşliği Mart ayı için seçilen ve benim de okunacaklarımın arasında olan bu kitap beni gerçekten etkiledi. Özellikle önyargıları üzerine kurulu olan kitabın içinde ırkçılık, ötekileştirme ve suçlama gibi kavramlar küçük bir kızın azından anlatıldığı için daha da etkileyici olmuştu. Hele ki bu kitabın Amerika’daki buhran zamanlarında yazılıdğı hesaplanırsa, aynı zamanda cesur da bir roman olduğu söylenebilir. İnternette yaptığım araştırmada yazarın biraz da otobiyografi tarzında bu kitabı yazdığını öğrendim. Harper Lee’de romanın başkarakteri Scout gibi küçük bir kasabada büyümüş ve babası avukatmış, romanda geçen zenci adamın yargılanması da aynen onun hayatında da gerçekleşmiş. En sevdiğim karakter ise Atticus yani babalarıydı, adam tam bir bilge ve sanırım herkesin gelecekte olmak istediği ebeveyn örneğidir.
Altını çizdiklerim;
Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.
İnsanın hiçbir şekilde değiştiremeyeceği koşullarda yalan söylemesi gerekir.
Arka Kapaktan;
1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek Amerika’nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch’in gözünden anlatıyor.
Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, Scout’un büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor.
Bir “zenci”nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor. Etkileyici gerçekliğiyle ürperten, “insani” vurgusuyla sarıp sarmalayan, çağdaş dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu klasik roman, Ülker İnce çevirisiyle tekrar Türkçede.
"İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır."