22 Şubat 2013 Cuma

Utopia - Thomas More



Utopia’nın sözcük anlamı olmayan/yok demektir. Thomas More’un 1516 yılında yazdığı kitapta da Utopia adındaki bir ülkeden bahsediliyor. Kitabın yazıldığı yıllardaki krallıklar, krala yaranmak isteyen  yandaş insanlar düşünüldüğünde yazarların ülkeyi ya da yönetimi açık sözlü bir şekilde eleştirmeleri ölümle sonuçlanabilirdi.
İşte böyle bir dönemde More, bu kitabı Amerigo Vespucci ile birlikte seyahat eden denizci  Raphael  Hythloday’in* anlattıklarını kaleme almış gibi yazmıştır. Gerçekte ne böyle bir kişi ne de Utopia diye bir ülke vardır.  
Utopia paranın kullanılmadığı, yiyecek ve erzakın herkese eşit dağıtıldığı, herkes tarafından aynı kıyafetlerin giyildiği, bütün dinlerin serbest olduğu, ölüm gibi cezaların bulunmadığı ancak ayıplamanın bulunduğu, esas olarak kadın ve erkeğin eşit tutulduğu, her şekilde savaşa karşı olan bir ülkedir. Bu devletin yönetiminde genelde sosyalist bir yapı benimsenmiştir. Bu ülkede maddi şeylere hiç ehemmiyet verilmemekte, topraktan çıkan altın ve gümüş çocukların küçük yaşta oynadıkları oyuncaklar, kölelerin boynuna taktıkları zincirler gibi kullanılmaktaydı.
İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan kitabı okuduğum için kendimi şanslı sayıyorum çünkü kitabın sonunda Mina Urgan’ın Thomas More ve Utopia üzerine güzel bir incelemesi bulunmaktaydı.
Her söylediğine katılmamakla birlikte altını severek çizdiğim birkaç cümle;
“Herkes bilir ki, bütün canlı varlıklarda açgözlülüğün nedeni ya korku ya da yoksulluktur. İnsanda ise, bazen yalnız kendini beğenmişlikten gelir açgözlülük.” S-52
“Tabiat, o eşsiz ana, altın ve gümüşü yararsız, boş nesneler olarak çok derinlere gömmüş; oysa havayı, suyu, toprağı, iyi ve gerçekten yararlı olan her şeyi gözler önüne sermiştir.” S-58
“Utopialılar aklı başında insanların, yıldızlar ve güneş dururken, bir incinin ya da elmasın cılız pırıltısına düşkünlüklerine şaşarlar.” S-60
More tam bir hümanisttir ve  dürüstlüğü yüzünden ölüme mahkum edilmiştir.   Hakkında şöyle ilginç bir yorum bulunmaktadır.
“Utopia’da gördüğümüz yepyeni ve devrimci ülküyü sırf hayal gücüyle tasarlayan adamın, insanların kafasını zincirleyen, onları düşünce özgürlüğünden yoksun eden köhne inançların kurbanı olarak darağacında can vermesi, tarihin insanı şaşırtan şakalarından biridir. Sir Thomas More’un yaşamı, ortaya konması kolay, ama çözümlenmesi çok güç bir bilmecedir.” – Sidney Lee S-224
*”Hythloday” boş konuşan, geveze demektir.


2 yorum: