29 Temmuz 2015 Çarşamba

Çiğdem Külahı - Ahmet Büke


İlk defa Ahmet Büke okudum ve çok sevdim. Bu kitabının içindeki yimi beş adet sizi hiç yormayacak kısacık öyküler bulunmakta. Kitaba adını veren Çiğdem Külahı kelimeleri ise bir öyküsünün içinde geçiyor. Sanırım en sevdiğim de o öykü oldu Ahmet Büke çok yalın bir dil kullanarak, bizden birisi gibi yazmış öykülerini, okurken hiç yabancılık çekmiyor, doğrudan hikâyenin içine giriyorsunuz. Samimi olan her romanı, öyküyü severim. Yazarın diğer kitaplarını da okunacaklar listeme ekledim.

Altını çizdiklerim;

“Çocuklara verilecek en büyük koz gözyaşlarıydı. Onlar ağlayan birinin her zaman daha fazla ağlayabileceğini bilirler. Bu bitmez bir eğlence gibidir.”

“Dünyanın en kötü şeyi böyle bir hayatı yaşamak galiba. Unutup tekrar hatırlamak. Hatırladıklarının yaşadığın zamandan daha önce ya da sonra olması. Bir türlü “şimdiki ana” ait olamamak. Daha doğrusu “yaşanan anı” anlamdıramamak. Ben buna “bir kefesi boş kalmaya mahkûm terazi dengesi” diyorum. Terazi hep dengede ama bir kefesi boş, bomboş hem de. Diğer kefede zaman akıp duruyor. Zamana başka bir ana atladıkça, dengeyi gösteren tırnaklar biraz oynuyor, kalkıp iniyor, sonra karşı karşıya duruyorlar.”

Arka Kapaktan;

"Orada oturmuş her şeyi tersine çevirebilir miyim, diye düşünüyordum. Bu mümkün müydü? Altımda çırpınan suya baktım. Dipteki midyelere, sağa sola kıvrılan yosunların arasında gizlenen küçük balıklara baktım. Çok çaresizdim aslında. Yine de ayıpladım kendimi. İzmir çok büyük geldi bana. Sokaklarında kaybolurum, diye düşündüm. Dizlerim yandı. Eğilip denize dokunayım dedim. Durdum. Bu şehir, parmaklarının ucunda sigara tutan bu sarı duman izi çok korkuttu beni."

Çiğdem Külahı, genç kuşak öykücülerimizin önde gelenlerinden Ahmet Büke'nin 2006 yılında yayımladığı ikinci öykü kitabı. Kitapta yirmi beş kısa öykü yer alıyor. Bu öyküler, su yüzüne çıkmamış ama hep varlığı hissedilmiş acıların, isyanların, çevremizde olup bitenler karşısında duyulan öfkenin izini taşıyor. Ahmet Büke kendine özgü dili ve duyarlı anlatımıyla okurunu daha ilk sayfalarda kendi ayrıksı dünyasına çekmeyi başarıyor.

1 yorum:

  1. D&R'a gittiğimde bende Ahmet Büke konusunda çok kararsız kaldım, bir sürü kitabı vardı ama nedense tereddüt ettim, alamadım. Şimdi pişman olmadım değil.
    Bu arada bende blog kurdum, bir şeyler yapmaya çabalıyorum :)
    http://lucky-tap.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil