İlk defa Ahmet Büke okudum ve çok
sevdim. Bu kitabının içindeki yimi beş adet sizi hiç yormayacak kısacık öyküler
bulunmakta. Kitaba adını veren Çiğdem Külahı kelimeleri ise bir öyküsünün
içinde geçiyor. Sanırım en sevdiğim de o öykü oldu Ahmet Büke çok yalın bir dil
kullanarak, bizden birisi gibi yazmış öykülerini, okurken hiç yabancılık
çekmiyor, doğrudan hikâyenin içine giriyorsunuz. Samimi olan her romanı, öyküyü
severim. Yazarın diğer kitaplarını da okunacaklar listeme ekledim.
Altını çizdiklerim;
“Çocuklara verilecek en büyük koz
gözyaşlarıydı. Onlar ağlayan birinin her zaman daha fazla ağlayabileceğini
bilirler. Bu bitmez bir eğlence gibidir.”
“Dünyanın en kötü şeyi böyle bir
hayatı yaşamak galiba. Unutup tekrar hatırlamak. Hatırladıklarının yaşadığın
zamandan daha önce ya da sonra olması. Bir türlü “şimdiki ana” ait olamamak. Daha
doğrusu “yaşanan anı” anlamdıramamak. Ben buna “bir kefesi boş kalmaya mahkûm
terazi dengesi” diyorum. Terazi hep dengede ama bir kefesi boş, bomboş hem de.
Diğer kefede zaman akıp duruyor. Zamana başka bir ana atladıkça, dengeyi
gösteren tırnaklar biraz oynuyor, kalkıp iniyor, sonra karşı karşıya
duruyorlar.”
Arka Kapaktan;
"Orada oturmuş her şeyi
tersine çevirebilir miyim, diye düşünüyordum. Bu mümkün müydü? Altımda çırpınan
suya baktım. Dipteki midyelere, sağa sola kıvrılan yosunların arasında gizlenen
küçük balıklara baktım. Çok çaresizdim aslında. Yine de ayıpladım kendimi.
İzmir çok büyük geldi bana. Sokaklarında kaybolurum, diye düşündüm. Dizlerim
yandı. Eğilip denize dokunayım dedim. Durdum. Bu şehir, parmaklarının ucunda
sigara tutan bu sarı duman izi çok korkuttu beni."
Çiğdem Külahı, genç kuşak
öykücülerimizin önde gelenlerinden Ahmet Büke'nin 2006 yılında yayımladığı
ikinci öykü kitabı. Kitapta yirmi beş kısa öykü yer alıyor. Bu öyküler, su
yüzüne çıkmamış ama hep varlığı hissedilmiş acıların, isyanların, çevremizde
olup bitenler karşısında duyulan öfkenin izini taşıyor. Ahmet Büke kendine özgü
dili ve duyarlı anlatımıyla okurunu daha ilk sayfalarda kendi ayrıksı dünyasına
çekmeyi başarıyor.
D&R'a gittiğimde bende Ahmet Büke konusunda çok kararsız kaldım, bir sürü kitabı vardı ama nedense tereddüt ettim, alamadım. Şimdi pişman olmadım değil.
YanıtlaSilBu arada bende blog kurdum, bir şeyler yapmaya çabalıyorum :)
http://lucky-tap.blogspot.com.tr/