13 Ağustos 2014 Çarşamba

Aramızdaki En Kısa Mesafe - Barış Bıçakçı


Daha önce birçok kitabını okudum Barış Bıçakçı’nın ancak sanırım en çok bunu sevdim. Yazar kendi çocukluğunu da katarak çok sade ve naif hikâyeler yazmış. Neresi kurgu neresi gerçek çok kestiremiyorsunuz. En çok “Ailemizin Geçimi” ve kitaba adını veren “Aramızdaki En Kısa Mesafe” hikâyeleri beni etkiledi.  Ancak, kitaptaki 24 hikâyenin hepsi birbirinden güzel diyebilirim. Barış Bıçakçı’nın belli bir okur kitlesi var zaten, daha önce tanışmamış olanlara da şiddetle tavsiyemdir. Bütün kitaplarını bitirmeyi planladığım bu naif, satır aralarını dolduran yazarla mutlaka tanışmalısınız.

Arka Kapaktan;

Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri... Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası... Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gibi! Daha önce İletişimden Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) ve Veciz Sözler (2002) adlı yapıtları yayımlanan Barış Bıçakçı, bu kitabında çok zor bir işe kalkışıyor: Çocukluğun sihirli dünyasına giriyor. Ve ustalıkla geliyor bu işin üstesinden. Çocukluk halini, çocuk duyarlılığını has edebiyatla anlatan ince, kırılgan hikâyeler kuruyor. Yepyeni bir şey bu. Türkçe edebiyatta kimse çocukluğu böyle anlatmamıştı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder