19 Aralık 2014 Cuma

İstanbul Kırmızısı - Ferzan Özpetek


Yaz sezonunda alıp kenara koyduğum kitaplardan birisini okuma şenliği sayesinde okuma fırsatı buldum. Açıkçası şenliğin en sevdiğim kısımlarından birisi de bu.
Öncelikle kitabın bir yönetmenin gözünden yazıldığı çok belliydi, her sahne insanın gözünde canlanıyordu, ayrıca filminin çekilmesi de hoş olabilir diye düşünüyorum. Çok samimi bir kitap olduğunu söylemek istiyorum, duygu ve düşünceler sade bir dille anlatılmış ki bu sayede kitabı bir çırpıda okuyuveriyorsunuz. Gezi olaylarından da bahseden bu kitap olaylara herhangi bir bakış açısı katmadan aktarıyor, bir aşkın etrafında dönen olaylarmış gibi, herhangi bir politik fikir sunmadan. Son dönemde o kadar çok politika, siyasetin içine düştük ki yazarın bize aşkı hatırlatmak istediğini sezdim. Kitabın sade dille yazılmasının yanında içinde çok güzel cümleler de bulunmaktaydı.
Altı çizili cümleler;
 “ucurtma ucurmayi bilmeyen bir erkek, bir kadini mutlu edemez”
Arka Kapaktan;
Ferzan Özpetek, doğup büyüdüğü şehir olan İstanbul'u yıllardır uzaktan gözlemliyor. Bu sevginin ve hüznün romanı olan İstanbul Kırmızısı, sanatçının sinema eğitimi için İtalya'ya gidişine kadarki İstanbul yaşantısından izler taşıyor. Mesafelerle ölçülebilen uzaklığın kişiyi bir şehre ait olmaktan alıkoyamayacağını, önemli olanın şehirde yaşamak değil, şehri yaşatmak olduğunu gösteriyor.
Filmleriyle tüm dünyada adından söz ettiren Ferzan Özpetek, romancılıkta da bir o kadar iddialı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder