2 Temmuz 2013 Salı

Tatlı Rüyalar - Alper Canıgüz

 
Sanırım bu gidişle bütün Afili Filintalar ekibinin kitaplarını okuyup, filmlerini izleyeceğim. Bu grupta bulunan adamların yaptıkları işleri gerçekten beğeniyorum. Murat Menteş ve Onur Ünlü’den sonra sıra Alper Canıgüz’ün romanlarına geldi ve Tatlı Rüyalar ile başladım bu yazarı tanımaya. Kitabın içinde sayı olarak çok fazla ve bir o kadar da değişik karakterler vardı. Bazı yerlerinde neresinde rüyada neresinde gerçek hayatta olduğumu karıştırmaya başladım. İnce esprilerin ve doğru aforizmaların adamıymış Alper Canıgüz.
Kitabın başlangıç hikâyesi de ilginç, bir adamın hayatını satmak üzere gazeteye ilan vermesi ve Hector Berlioz’un bu adamla tanışarak planladığı işe katılmaya razı etmesiyle gelişen olaylar silsilesi. Bir profesörün öğrencileri ile rüyalar üzerine tartışmaları ve Şevket Hakan Tuncel ile yaptıkları tuhaf deneyin anlatıldığı bölümlere bayıldım.. Placebo etkisi yaratmak isteyen Profesörün bu etkinin gerçekten işe yaraması hususunda şaşkınlığı da çok keyifliydi. Özellikle kurgusu mükemmeldi.
Kitapta en sevdiğim ve komik bulduğum karakter ise Nalan’dı J Kapağında da yazdığı gibi, psiko-absürd, romantik, komedi tarzında yazılmış, eğlenceli bir roman okudum.
Yazarın diğer kitapları da kütüphanemdeki yerini aldı, en kısa zamanda okuyup sizlerle paylaşacağım.
Arka Kapaktan;
Alper Canıgüz, Tatlı Rüyalar’da gerçek, düş ve kurgu arasında usulca ve ustaca hareket ederek okura baş döndürücü bir hikaye anlatıyor. Bu zengin kadrolu saçma-komik macera, Beşiktaş Balık pazarı esnafından, saygın üniversite hocalarından, poturlu-sakallı medrese talebelerinden, gangsterlerden ve alter egolardan geçerek katarsis garantili elektro-psikanaliz yöntemine, P 330 paradigmasına, içinde üç milyon dolar olan bir çantaya ve daha nice fantazyaya açılıyor.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder