Kapağına bayılmam sebebiyle
aldığım bu kitap, bir günde okunabilecek keyifli bir aşk romanıydı. Yazar olan
Emily’nin kocasından boşanması sonrasında kafasını dinlemek üzere yengesinin
yanına bir sahil kasabasına gitmesi ve kaldığı odada bulduğu bir günlükte
yazanları araştırmasıyla geçen bir hikayeydi. Okunması gayet keyifli,
tasvirleriyle sizi bir sahil kasabasında hissettirebilecek etkiye sahipti. Altı
çizilecek çok fazla cümle yoktu ama gerçek aşkın hissettirildiği romanın genel
havasından etkilendiğimi belirtmeden geçemiyorum.
Altını çizdiklerim;
“Hayat birisine seni seviyorum
demenin kararsızlığını yaşamak için çok kısa” S- 87
“Büyük aşklar zamana, kalp
ağrısına ve mesafelere meydan okur”. S- 311
Arka Kapaktan;
Umudun, hüznün ve pişmanlığın bir
arada işlendiği büyüleyici bir roman… İlk kitabı Mart Menekşeleri ile Library
Journal En İyi Kitap Ödülü’ne layık görülen Sarah Jio, insan kalbinin, ne kadar
hatalı olura olsun sevdiklerimizi her zaman affedeceğini eşsiz bir dille
anlatıyor.
Beğenerek okuduğum bir romandı açıkcası tam da sınav dönemime denk gelmiş ve bana 2 günlüğüne her şeyi unutturmuş bir kitaptı :)
YanıtlaSil