Yine Alper Canıgüz’ün zekice
kurgusu ve Alper Kamu macerası okudum.. Bütün Alper Canıgüz kitaplarını
bitirmenin de keyfi ile en beğendiğimin Cehennem Çiçeği olduğunu
söyleyebilirim. Alper Kamu bu sefer de apartmanına yeni taşınan bir ailenin
özürlü çocuğunun ölümünün arkasındaki sırları ortaya çıkarmaya çalışıyor. Tabi
ki kendi yöntemleriyle. Bu sefer biraz daha olgun, daha büyük gibi davransa da
o hala 5 yaşında ve inanılmaz zeki. Bence hikayenin beş yaşında bir çocuktan
anlatılması olayları daha da eğlenceli bir hale getiriyor. Alper Canıgüz’ün her
romanında sözü geçen karakterler de öyle ya da böyle bu kitapta da karşıma
çıktı ve gülümsetti beni.
Özetle, kurgusuna bayıldığım, bir
sürü cümlenin altını çizdiğim absürt bir roman okudum, önce birinci kitap olan Oğullar ve Rencide Ruhlar’ın okunması şartı ile tavsiye ederim.
Altını çizdiklerim;
“Açlık böyledir işte, en
miskinini bile harekete geçirir.” S- 31
“Mutsuzluklarını kanıksamışlardı
ve daha büyük bir şeyin peşinde koşmak akıllarından bile geçmiyordu. “ S- 51
“Bir çocuğa, anne babasını
ağlarken görmekten daha fazla koyan pek az şey vardır dünyada.” S- 78
“Aşk da Tanrı’da ölümsüzdür.” S-
79
“Ben aşkı hayattan çok ölüme
benzetirim… ve insan bir kere ölür.” S- 140
“Adaleti bu dünyada arayan
yalnızca belasını bulur.” S- 155
Arka Kapaktan;
Dünyanın en küçük dedektifi geri
döndü. Alper kamu 9 yıl sonra, hala 5 yaşında…
Alper Canıgüz’ün eşsiz kahramanı
Alper Kamu’yla birlikte her türlü şiddetin hüküm sürdüğü bir atmosferde, kırık
hayatların, küllenmiş aşkların ve daha nice esrarın peşinde kara mizahla yüklü
yeni bir yolculuğa çıkıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder