İlk önce Sinestezi’nin ne anlama
geldiğini tanımlamak istiyorum. Tam doğru kelimeleri kullanmak istediğim için
Vikipedi’den alıntı yapıyorum.
Sinestezi; bir algı modalitesi
uyarıldığında birden fazla kanalda uyarılma oluşmasına verilen tıbbi isimdir.
Metafor, sembolizm kelimeleri gibi, çeşitli sanat ürünlerinin tanımlanmasında
kullanılan "sinestezi" kelimesinden farklı olarak bu olguyu yaşayan
kişiler, kasıtsız ve sürekli olarak oluşan benzetmelerden bahsederler. Kısaca,
birden fazla algı sistemi aynı nesnelere kendi yorumlarını aynı kuvvette
verirler. Sinestezi sahibi insanlar, örneğin, insanları, insan olarak değil de
görsel/işitsel/tekstürel vb. bir nesne/olgu olarak hatırlar ve benimserler.
Annesini ılık süt, kardeşini bir kedi vb. olarak gören/hatırlayan/düşünen biri
gibi...
Şiddeti birbirinden farklılık
gösteren üç sinestezi hastasının Alzheimer’li bir anneyi iyileştirmek üzere
aynı evde yaşamasının romanıydı. Üç hastanın ve annenin günlüklerinden
alıntılar yapılmış, şiirlerden ve sanattan alıntıların yanı sıra bu kişilerin
doktorunun notlarıyla da olaylar detaylandırılmıştı. Bu hastalık hakkında daha
önce hiç bilgim olmamasından dolayı da okuduğum en ilginç romanlardan birisi
olarak kütüphanemde yerini aldı. Özellikle Alzheimer’lı Stella ve oğlu Noel’in
günlüklerinde yazanlar Alzheimer’lı hastalara ve onlara bakan yakınlarının
hissettikleri çok güzel bir şekilde aktarılmıştı. Sinestezi belki çok yaygın
bir rahatsızlık değil ancak Alzheimer’lı hastaları ve yakınlarının hislerini
anlayabilmemiz için de kesinlikle okunması gereken bir roman.
Altını çizdiklerim;
“Televizyon rezildir, yerin
dibindedir. Onun yüzünden çocuklar artık kitap okuyamıyor.” S- 14
“Bilim adamları insanın
doğasından bahsedebilir, ancak kilit vurduğumuz kalbimizdeki duyguları sadece
şairler özgürlüğüne kavuşturabilir.” S- 15
“Ahlak mantığı ya da doğası
gereği herhangi bir temeli ya da yaptırımı olmaksızın insanlar tarafından
uydurulmuştur.” S- 210
“Gökkuşağını görmek istiyorsan
yağmura katlanacaksın. Her şey mükemmel olsaydı hiçbir şeyin değerini
bilmezdik.” S- 254
“İçki ve uyuşturucuların sebep
olduğu sisin içinden dünyayı düzgün görmek zordur.” S- 294
Arka kapaktan;
Sinestezya dünya çapında bir
bilim adamının notlarına ve onunla birlikte çalışan dört sinesteziğin
günlüklerine dayanan, zihnin kimyasından ruhun simyasına, sinesteziden
Alzheimer’e, Batı felsefesinden 1001 Gece Masalları’na uzanan, unutulması zor,
kışkırtıcı bir roman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder