11 Ağustos 2013 Pazar

Sinestezya - Jeffrey Moore

 


İlk önce Sinestezi’nin ne anlama geldiğini tanımlamak istiyorum. Tam doğru kelimeleri kullanmak istediğim için Vikipedi’den alıntı yapıyorum.
Sinestezi; bir algı modalitesi uyarıldığında birden fazla kanalda uyarılma oluşmasına verilen tıbbi isimdir. Metafor, sembolizm kelimeleri gibi, çeşitli sanat ürünlerinin tanımlanmasında kullanılan "sinestezi" kelimesinden farklı olarak bu olguyu yaşayan kişiler, kasıtsız ve sürekli olarak oluşan benzetmelerden bahsederler. Kısaca, birden fazla algı sistemi aynı nesnelere kendi yorumlarını aynı kuvvette verirler. Sinestezi sahibi insanlar, örneğin, insanları, insan olarak değil de görsel/işitsel/tekstürel vb. bir nesne/olgu olarak hatırlar ve benimserler. Annesini ılık süt, kardeşini bir kedi vb. olarak gören/hatırlayan/düşünen biri gibi...
Şiddeti birbirinden farklılık gösteren üç sinestezi hastasının Alzheimer’li bir anneyi iyileştirmek üzere aynı evde yaşamasının romanıydı. Üç hastanın ve annenin günlüklerinden alıntılar yapılmış, şiirlerden ve sanattan alıntıların yanı sıra bu kişilerin doktorunun notlarıyla da olaylar detaylandırılmıştı. Bu hastalık hakkında daha önce hiç bilgim olmamasından dolayı da okuduğum en ilginç romanlardan birisi olarak kütüphanemde yerini aldı. Özellikle Alzheimer’lı Stella ve oğlu Noel’in günlüklerinde yazanlar Alzheimer’lı hastalara ve onlara bakan yakınlarının hissettikleri çok güzel bir şekilde aktarılmıştı. Sinestezi belki çok yaygın bir rahatsızlık değil ancak Alzheimer’lı hastaları ve yakınlarının hislerini anlayabilmemiz için de kesinlikle okunması gereken bir roman.
Altını çizdiklerim;
“Televizyon rezildir, yerin dibindedir. Onun yüzünden çocuklar artık kitap okuyamıyor.” S- 14
“Bilim adamları insanın doğasından bahsedebilir, ancak kilit vurduğumuz kalbimizdeki duyguları sadece şairler özgürlüğüne kavuşturabilir.” S- 15
“Ahlak mantığı ya da doğası gereği herhangi bir temeli ya da yaptırımı olmaksızın insanlar tarafından uydurulmuştur.” S- 210
“Gökkuşağını görmek istiyorsan yağmura katlanacaksın. Her şey mükemmel olsaydı hiçbir şeyin değerini bilmezdik.” S- 254
“İçki ve uyuşturucuların sebep olduğu sisin içinden dünyayı düzgün görmek zordur.” S- 294
Arka kapaktan;
Sinestezya dünya çapında bir bilim adamının notlarına ve onunla birlikte çalışan dört sinesteziğin günlüklerine dayanan, zihnin kimyasından ruhun simyasına, sinesteziden Alzheimer’e, Batı felsefesinden 1001 Gece Masalları’na uzanan, unutulması zor, kışkırtıcı bir roman.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder