8 Temmuz 2014 Salı

Filler Çapraz Gider - Altay Öktem


İnternette çokça denk geldiğim ve yine adı değişik olduğu için daha çok dikkatimi çeken bir roman okudum. Filler Çapraz Gider ’de bütün karakterler Kerim ve Leman isimleri ile hayatımıza giriyorlar. Kerim’ler bazı özelliklerine göre farklı tamlamalara sahip olurken kadınların hepsi Leman ve sanırım hepsi aynı kadın. Kitabın içine tiyatro sahneleri ve mektupların serpiştirilmesi okumaya olan ilgimi arttırdı.

Sade bir dille yazılmış olan bu kitap ilk olarak 2001 yılında basılmış, daha sonra Yitik Ülke Yayınları tarafından 2013 yılında tekrar baskıya girmiş ve bence çok doğru bir karar verilmiş. Kitapta altı çizilecek cümleler değil paragraflar vardı ben sadece bir kısmını size aktarıyorum.

Altını çizdiklerim;

“İnsan en zor koşullarda bile gülebilen hayvandır.” S- 28

“İnsanın geçmişini özlemesi gibiydi bir dostu özlemek.” S- 44

“önemli olan bu değil ki. Ölmek ya da ölmemek değil. Ölümle dalga geçebilmekti önemli olan. Ölümden daha güçlü olabilmek..” S- 45

“Ölüm olmadan eksik kalırdı yaşam. O zaman da bizim bildiğimiz, adına yaşam dediğimiz şey olmaktan çıkar, başka bir gerçeklik olurdu. Adına ne dersek diyelim… İster yaşam, ister başka bir şey. Çünkü bir bütünün küçük bir parçasını bile çeker çıkarırsan, bütünlük bozulur. Belki yine bütün olur ama başka bir bütün!” S- 46

Arka kapaktan;

Altay Öktem'in 90'lı yıllarda, daha edebiyat egzersizleri yaptığı bir dönemde yazıp yıllarca çekmecesinde sakladığı, 2001'de Stüdyoimge Yayınları tarafından yayınlanıp kısa sürede iki baskı yaptıktan sonra, bilinmeyen bir nedenle yeni baskılarının yapılmasını istemediği Filler Çapraz Gider, uzun yıllar belli bir okur kitlesinin, özellikle çizgi dışında durmayı seçenlerin başucu kitabı olmuştu.

Bütün erkeklerin Kerim, bütün kadınların Leman olduğu sıradan, bir o kadar da tuhaf bir dünyayı, bütün ayrıntılarıyla ama çok yalın bir dille anlatmış bize Altay Öktem. Bu roman, bir çeşit yalnızlaşma ve yabancılaşma manifestosu olarak da okunabilir. Romanda metinler arası ilişkilerin kullanılması, yer yer öykü, tiyatro ve fotoğraf tekniklerinden yararlanılması, gerçeklikle sarmaş dolaş olan kimi fantastik öğeler, bizi, 90'lı yıllarda kaleme alınan bu romanın farklı katmanlarını da keşfetmeye zorluyor.

Bu boğucu ve kasvetli dünyada ya hepimiz aynı kişiyiz, ya da hepimiz çok farklıyız ama bunun bir anlamı yok! İkisi de aynı kapıya çıkıyor çünkü kurallar aynı: Filler hep Çapraz Gidiyor!

Yitik Ülke olarak, çapraz giden fillerin üstündeki 12 yıllık ölü toprağını kaldırdığımız için mutluyuz. Gerisi size, Kerimlerle Lemanlara kalmış…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder