21 Nisan 2014 Pazartesi

Biber Gazı Hikayeleri - Nalan Barbarosoğlu


Biber Gazı Hikâyeleri, edebiyat dünyasında ilk kez seslerini duyuran kişilerin Gezi olaylarında yaşadıkları gerçek ya da kurgu hikâyelerinin toplandığı bir kitap. Dil olarak okunması kolay ama içerik olarak ağır. Yaşananlar hala çok taze iken okuduğum sayfalar beni gerçekten etkiledi. Birçok konuda insanların benimle aynı fikirde olduklarını gördüm. Olayların her kesimden insanın üzerindeki etkisi ve gösterilen tepkiler sadece on iki öyküde o kadar güzel anlatılmış ki...

Özellikle Gezi Kütüphanesi fikrinin öncüsü olan ve oraya kolilerce kitap taşıyan bir yayınevinden bu kitabın yayınlandığını görmek çok güzel.. Tebrikler Yitik Ülke...
 Konu ile ilgili çok fazla yazacak bir şey yok, zaten kitabın arka kapağında tüm bilgiler veriliyor. Umarım ki bir daha böyle olaylar yaşanmaz ve her göz, her vicdan, her yürek bir yangın yeri olmaz…


Arka Kapaktan;

Bu kitaptaki öyküler, biber gazı kullanımına dur diyenlerin sesidir.

Biber gazının adını Türkiye, yıllar önce yirmi cezaevinde eşzamanlı düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonuyla duydu. F tipi hapishaneye karşı çıkan siyasi mahkûmların açlık grevi direnişini kırmak için düzenlenen operasyonlarda otuz iki kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı, iyileşemeyecek derecede sakat kaldı. (Bu insanlık dışı uygulamanın sorumluluları hâlâ cezalandırılmadı.)

 

2013 Mayısı sonunda Geziyi ve Geziye çıkan yolları dolduran binlerce kişi ise ilk kez gözleri yaşararak, genzi yanarak bizzat tanıştı biber gazıyla. Kiminin gözü çıktı, kiminin kafatası parçalandı, kimileri de can verdi.

 

19 Haziranda yayımlanan TTB raporuna göre "31 Mayıs 2013ten beri bu gazdan-silahtan- yaralananların sayısı onbinleri aşmıştır. Biber gazı ve diğer kimyasal kapsüllerinin yarattığı göz kayıpları başta olmak üzere yüzlerce kişide ciddi organ hasarları oluşmuştur; onlarca kişi hâlâ bu nedenle yoğun bakımdadır. Doğrudan etkilenmeler sonucu saptanan ölümler bugün itibarıyla 4 olmasına rağmen dolaylı etkilenmeler sonucu oluşan ölümlerin sayısı ise bilinmemektedir."

 

Resmi sayılarla, ilk yirmi gün içinde yüz otuz bin kapsül biber gazı kullanıldı ve Türkiye’nin yıllık biber gazı stoku tükenmiş oldu. Ama tükenmemiş olmalı ki, polis bulduğu her fırsatta biber gazı kullanmayı sürdürüyor.

 

Nalan Barbarosoğlu’nun hazırladığı "Biber Gazı Öyküleri"nde Kâmil Olgun, Ali Tahir Atakan, Canan Kuzuluoğlu, Cem Binbir, Cemal Çalımer, Derya Solmazer, Erdener Ildız, Nurdan Atay, Özden Tan, Özge Akcan Sözeri, Y. Ceyda Tuncer ve Yurdagül Şahin bir araya geldi.

2 yorum:

  1. Ben de tavsiye ederim. Dönemi ve gazı güzel anlatmış.

    Mert

    YanıtlaSil
  2. Feride Çiçekoğlu'nun Şehrin İtirazı:Gezi Direnişi Öncesi İstanbul Filmlerinde İsyan Eşiği kitabını, hiç olmazsa giriş ve ilk bölüm Vinçler Şehri parçasını okumanızı tavsiye ederim. Gezi direnişinin öncesi ve 1968 Paris'i ile benzerliklerini çok güzel anlatıyor. Sinekütüphane adlı blogda pdf olarak paylaşımı yapılmakta. Uğur/Ankara

    YanıtlaSil