3 Nisan 2014 Perşembe

Son Hafriyat - Emrah Serbes



Okuduğum bu roman ile Emrah Serbes’in bütün kitaplarını tamamlamış bulunuyorum. Hikâyem Paramparça ile başlayıp Erken Kaybedenler ile tavan yapan Emrah Serbes keyfim, Son Hafriyat ile son buldu. Behzat Ç. Dizisini düzenli izlemedim, sadece uzaktan takip ettim ama kitabı böyle ise, muhtemelen dizi hakkındaki yorumlar da boşuna değildir. Yine çok keyif alarak okuduğum bir romandı. Behzat Ç. Kızının intiharından sonra susmayı tercih etmiş ve cinayetleri hiç konuşmadan çözmeye çalışıyor, yine o asi tavrından vazgeçmiyordu. Behzat Ç.’nin bu kadar tutulmasında sadece karakterin kendisinin değil, etrafında bulunan karakterlerin de etkisinin çok büyük olduğuna inanmaktayım. Keyifli, akıcı, ince bir ironiye sahip bir cinayet, polisiye kitabıdır, alın okuyun, pişman olmayacaksınız.

Altını çizdiklerim;

“Herkesin bildiği ama konuşulmaması gereken şeyler vardır.” S- 95

“Suskunluk bulaşıcıdır.” S- 100

“Kadınlar öyledir, kendilerini sevmeyen erkeklere “seni seviyorum” dedirtmeye bayılırlar.” S- 112

“Dalga geçen bir adamın söylediklerini ciddiye almak kadar korkunç bir şey yoktur.” S- 200

Arka Kapaktan;

 Behzat Ç., Cinayet Büro Amirliği'nde başkomiser, hayata karşı işlenen suçlar uzmanı...

Başına gelenlerden sonra lanet etmiş, çekip gitmişti aslında. (Dizinin ilk kitabı Her Temas İz Bırakır'ı okuyanlar bilir.) Hayır, hâlâ işinin başında! Ama ağzını bıçak açmıyor. Tek bir laf çıkmıyor ağzından. El işaretleriyle, çehresiyle, suskunluklarla anlatıyor anlatacağını - ve tabii dellenmeleriyle...

Bu bir AnKara polisiyesidir...

Behzat Ç. ve ekibi, kötü bir Renault Toros'la Sakarya Caddesi'nden Ayaş'a kadar altını üstüne getiriyor Ankara'nın.

Sadece cinayetçiler değil, belediyenin envai çeşit birimi de altını üstüne getiriyor Ankara'nın. Her yer hafriyat. Kavşak inşaatıydı, kabloydu, boruydu, tamirattı...

Sadece onlar da değil ama... Kendine 'Red Kit' diyen bir adam da çukurlar kazıp duruyor. Öldürdüklerini tabuta koyup gömüyor o çukurlara - gömüp polise haber veriyor. Çok acayip, çok da zeki bir adam bu, feleğin çemberinden geçmiş, içinde intikam acısı... Belli, polisle bir meselesi var.

Behzat Ç. ve ekibi, Ahlak Bürosu'na bile nasip olup da hâlâ kendilerine verilmeyen bir Megane'ın hayalini kurarak, kötü Renault'yla Ankara'da fink atıp Red Kit'i arıyor.

Bir AnKara polisiyesi...

1 yorum:

  1. bu kitabın çıktığını bile görmemiştim , teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil