İlk defa Mine Söğüt okudum ve
açıkçası çok etkilendim. Kitaptaki öykülerde anlatılan kadınlar sanki yanı
başımdaymış gibi etkilendim.
Maalesef ki bizim toplumumuzda kadın olmak demek
bir sürü zorluğa göğüs germek, şiddeti yaşamak demek. Bu hikayelerdeki kadınlar
da öyle… çocuğunu kaybeden, tecavüze uğrayan, dayak yiyen, istemediği adamla
evlendirilen, aldatılan, evden kovulan kısacası kaybetmeye mahkum kadınlar. Mine
Söğüt onların hikayelerini öyle çarpıcı ve şiirsel bir şekilde anlatmış ki,
normalde gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde görüp önemsemediğimiz o insanların
yaşamlarına giriyormuşuz gibi hissettim.
Özellikle kitabın içindeki
illüstrasyonlardan da ürktüğümü söylemeden geçemeyeceğim. Bu kadar acılı görünen, başarılı çizimler için
Bahadır Baruter tebrik edilmeli.
Kitabın içindeki şiirlerden bir
tanesi;
“Geceleri ben ağır, çok ağır bir
taşın altında uyurum.
Gündüzleri hafif, çok hafif bir yaprağın
ucunda yaşarım.
Gece beni taş ezer.
Gündüz rüzgar devirir.
Kanadıkça kanarım.
Hayallerimi o yüzden kanla yazarım”.
Arka Kapaktan;
“Girdiği kabın şeklini alan su,
geçtiği yolların rengini de çalarmış…”
Mine Söğüt’ten Unutulmayacak
Delilik Hikâyeleri
Beş Sevim Apartmanı – Rüya
Tabirli Cinperi Yalanları, Kırmızı Zaman, Şahbaz’ın Harikulâde Yılı 1979, Madam
Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey gibi romanları ve çeşitli biyografi,
monografi, söyleşi kitaplarıyla okurların yakından tanıdığı Mine Söğüt bu defa
hikâyeleriyle karşımızda.
“…kendini öldürme fikrini bu
kadar çok seven biri kendini de çok seviyor demektir... kendini ve deliliğini” diyen
yazar, Deli Kadın Hikâyeleri kitabında, aklın kıyısında gezinen, kadınlıklarını
bir lanet gibi sırtlarında taşıyan, hepsi “kaybetmeye” yazgılı, içe işleyen
yalnızlıklarıyla kalp burkan hayatları, varoluş kâbuslarını anlatıyor. Kitapta
ayrıca, Bahadır Baruter’in bu hikâyelerin izlenimleriyle yaptığı on resmi de
yer alıyor.
Kalemini zehire, kana, cinnete, ölüme ve
hayata aynı lezzetle batıran Mine Söğüt’ten unutulmayacak yirmi bir delilik
hikâyesi...
güzel olmuş, merak ettim, okuyacağım.
YanıtlaSil