Daha önce Bin Dokuz Yüz SeksenDört isimli kitabını okumuş ve bayılmıştım. Bu kitabı da okunacaklar listemin
arasındaydı, neden bu kadar beklemişim bilmiyorum.
Bir Peri Masalı diye alt başlığı
olan kitap gerçekten de fabl gibi yazılmış. Hayvanların birlik olarak bir
çiftliği ele geçirmesi, insanları çiftlikten kovmaları ve daha sonrasında da
iktidar hırslarının işin içine girmesiyle değişen yaşam şartlarını anlatıyordu.
İnsanlardan başlıca kurtulmak isteme sebepleri özgürlüklerine sahip olmak iken,
kurtulduktan sonraki hayvan iktidarında aslında farkında olmadan daha tutsak
hayatlar yaşamalarını çok ince çok güzel bir dille yazmış Orwell Usta. Biraz da Sineklerin Tanrısı tadı aldım diyebilirim.
Yazıldığı yıllarda hem ödüller
alan hem de yasaklanan bu kitabın başlıca yasaklanma sebebi ana karakterlerin
bazı siyasilere benzetilmiş olmasıdır. Özellikle Napolyon isimli domuzun
birebir Stalin’i anımsattığı söylenmektedir.
İşin ilginç tarafı ise 1945
yılında yazılan bu romana benzer siyasetin hala değişmediğini, birçok ülkede
devam ettiğini, her iktidarla biraz daha bir şeylerin kaybedildiğini görmemiz
sebebiyle ne kadar ileriye dönük bir roman olduğudur. Benim gibi okumakta geç
kalanlara kesinlikle tavsiye ettiğim romandır.
Arka Kapaktan;
İngiliz yazar George Orwell
(1903-1950), ülkemizde daha çok Bindokuzyüzseksendört adlı kitabıyla tanınır.
Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır.
1940'lardaki 'reel sosyalizm’ in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında
'yergi' türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliği'ni n kişileri
hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara
başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirirler. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk
oluşturmaktadır. Aralarında en akıllı olanlar domuzlar; kısa sürede önder bir
takım oluştururlar, devrimi de onlar yolundan saptırırlar. Ne yazık ki
insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık.
George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki
önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler
bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı
değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.
Ben de okumuştum bu kitabı .Uzun zaman önce çok ta sevmiştim. Hatta 2001 yılıydı sanırım filmi çıkmıştı . Eşimle henüz evlenmemiştik o zaman .Beraber gitmiştik .Çok eğlenceliydi :)))
YanıtlaSilkesinlikle okunmasi gereken kitaplar arasinda, ozellikle sovyet rusya donemini iceren ironik yazimiyla bir hayli dikkat cekici
YanıtlaSil