1985 yılında ilk baskısını yapan
bu kitap hayli ilginç, eğlenceli ve bir o kadar da bilgi doluydu. Daha önce Bir Psikiyatristin Gizli Defteri’ni okumuş ve gerçek psikolojik vakalardan derlenmesi
dolayısı ile çok beğenmiştim. Karısını Şapka Sanan Adam da böyle bir kitaptı. Çok
daha eski tarihlerde, belki de bilim bu kadar ilerlememişken ve insanların
önyargıları daha üst seviyelerde olduğu zamanlarda rahatsızlıklara nasıl
bakıldığını ve incelendiğinden bahseden bu kitabı çok beğendim.
Çok ilginç vakalardan oluşan bu
kitabın içinde 24 ayrı hastanın yaşadıkları ve klinikte yapılan testlere
verdikleri cevaplar anlatılmaktaydı. Beni en çok otistik olan bir çocuğun hikâyesi
etkiledi.
Çok ciddi bir araştırma ve
hazırlanma geçmişine sahip olduğunu düşündüğüm bu kitabı kesinlikle tavsiye
ederim.
Kitapta altını çizdiğim bir cümle
bence en önemlisiydi…
“Hangi adam daha trajik bir
durumdadır ya da hangisi daha lanetlidir? Başına geleni bilen mi bilmeyen mi?”
S- 35
Arka Kapaktan;
Somut zamanda “kayıp” olan bir
insanın varlığını oturtabileceği, kendini var kılabileceği bir yer var mıdır?
Varlığının farkında bile olmadan
kullandığımız duyularımızın küçük bir kısmını kaybettiğimizde neler olabilir?
Profesör Sacks’tan romantik
tavırlı, geniş ve açık uçlu yaklaşımlarla örülmüş “ciddi” bir kitap.
Sıradan her insan için “zihinsel”
bir yolculuk, nöroloji ile ilgilenenler içinse kaçınılmaz bir kaynak.
E okunur bu o zaman..
YanıtlaSilo kadar düşündüm ki bu kitap için , şimdi pişman oldum ama , yakında...
YanıtlaSil