Son okuduğum kitapların içinde en
keyif aldıklarımdan birisiydi Siyah Sardunyalar. Yazarı Nilgün Şimşek ile kitap
fuarında tanışmıştım ve bana “mutlu sona eren masallar” dileyerek kitabını
imzalamıştı. Kitabın konusunda masallar, aile, aşk, nefret, öfke, kıskançlık
olduğunu bilmeden almıştım ve okudukça her sayfasında daha da derinlerde
kaybolduğumu hissettim.
Nazlı’nın yaşadıklarının tuttuğu
günlükler, notlar ve kendisine ayırdığı parantezlerle anlatılmış olması, bir
insanın aşk ve yarım kalmışlık yüzünden nasıl da dibe vurabileceğini, içindeki
ışığın nasıl söndüğünü üzülerek, boğazıma bir şeylerin takıldığını hissederek
okudum.
Kitabın konusunu ve dilini çok
beğendim. Nilgün Şimşek bir şiir gibi ince ince yazmış bu romanı. Bundan sonra
ciddi anlamda yazdıklarını takip edeceğim sanırım.
Altını çizdiklerim;
“Çocuk olmak da zaten bilinen
sonlara bile sevinebilmektir. Bazen nedenini sorgulamadan ısrarla
sevinebilmektir.” S- 23
“Kaderine yol yazılmış olanları
tutamazsınız. Kadere karşı gelip, gidemeyenlerse bedenleri boş, ruhları
varamadıkları adreslerin yollarında kayıp yaşarlar sonsuza dek.” S- 25
“Her yeni güneş, dünün unutulması
için doğar. İlk ışımanın gücü ardımızda bıraktıklarımızı silmek içindir.” S- 76
“Belki de insan uzak geçmişi
olduğu gibi değil, olmasını istediği gibi hatırlıyordur.” S- 158
“İnsan ve hayat bir araya
geldiğinde bütün güzel şeyler ölüyor.” S- 193
“Aşkın tarifi var mı? Yok.
Yok, çünkü bedenin ve kelimelerin sınırları var ne yazık ki!” S- 245
Arka Kapaktan;
Nilgün Şimşek o etkileyici hikâye
kitabından sonra, şimdi de çok emek verildiği her haliyle belli olan bir
romanla çıkıyor karşımıza. Burada insanın içine dokunan bir duygu tarihi nefes
alıp veriyor. Sabırla işlenmiş bir dil, çarpıcı bir kurgu. İnsan ruhunun
derinlikleri için... Daha ne isteyebiliriz?
Mario Levi
bende fuarda imzalı aldım ve okunmayı bekliyor...Bu posttan sonra daha da merak ettim:)
YanıtlaSilyeni kitap , yeni yazar , aldım notumu ...
YanıtlaSil