Vefatının ardından tanıştım
Peride Celal ile… Keşke daha önce
tanışsaymışım, okusaymışım bu değerli yazarı diye düşünüyorum. Sadece bir öykü
kitabı ile beni kendisine bağladı. Kullandığı dil ne kadar basit ve sade ama
nasıl da etkileyiciymiş. Okuduğum bu kitabında iki öyküsü vardı. Bir tanesi
kitaba adını veren “Bir Hanımefendinin Ölümü”
diğeri de “Ada”. İlk öyküde, konakta doğup büyüyen orada evlenip çocuk
sahibi olan ama daha sonra çocuklarının konağı otel yapmak istemesiyle bir
apartman dairesine taşınmak zorunda kalan ve burada ölen bir kadının öyküsüydü.
Hanımefendinin ölmeden önceki duygu ve düşünceleri, ardından cenazesinde bir
araya gelen çocukları, hizmetçisi, aile büyüklerinin yaptıkları ve kendi
içsesleri o kadar güzel anlatılmıştı ki…
Diğer öykü beni bir öncekinden
daha da çok etkiledi diyebilirim. Boşanmış bir annenin kızı için eski eşiyle
buluşmasının öyküsünü kenardan kendi gözlerimle izlermiş gibi hissettim… Vapura
binip adaya giden Eser ile birlikte sanki Adanın kokusunu duydum, o gün yağan
yağmurda ıslandım onunla beraber...
Peride Celal’in özellikle
duyguların tasviri konusunda detaylı, samimi ve tam isabet anlatımına bayıldım.
Kendisi ile geç tanıştığım için
gerçekten üzülüyorum. Diğer kitaplarını da listeme aldım, en kısa zamanda
okuyacağım.
Ruhu Şad Olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder