1946 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan Siddhartha, benliğini arayan bir gencin romanıdır. Genç yaşlardayken babasının direnmesine karşı, doğru öğretiyi aramak için en yakın arkadaşı Govinda ile çıktığı yolcuğu, Buddha ile karşılaşması ve onunla uzun sohbetlerinin sonucunda da aradığı bilgiye ulaşamaması sebebiyle arkadaşı Govinda gibi Buddha’nın yanında kalmayıp yolculuğuna devam etmesini anlatır. Yolculuğu esnasında yeni insanlarla tanışır ve sevişmek, kumar oynamak, yemek yemek, para kazanmak gibi dünyevi zevkleri öğrenir. Yıllar sonra bu zevklerin ona bir şey katmadığını anlayarak kendisini daha önce karşılıksız karşıya geçiren kayıkçının yanına döner. Sükûnet ve bilgi Vasudeva’dadır. Vasudeva ona ırmağın sesini dinlemesini, aradığı huzuru orada bulacağını öğütler.
Herkesi içsel bir yolculuğa sürükleyen, aslında hayatta nelere önem vermemiz gerektiğini anlatan kısa ama dolu bir roman Siddhartha.
Altını çizdiklerim;
“Ölümlü nesneler, hızlı bir değişim içindedir.” S- 95
“Bilinmesi gereken şeyleri insanın kendisinin tatması iyidir.” S- 99
“Yumuşak sertten güçlüdür, su kayadan güçlü, sevgi zorbalıktan güçlüdür.” S- 118
“Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak.” S- 137
“Bilgelik bir başkasına anlatılamaz; bir bilgenin başkalarına anlatmaya çalıştığı bilgelik aptalca bir şey gibi gelir kulağa.” S- 139
Arka Kapaktan;
Hesse insanın öz benliğini bularak uygarlığın yerleşik biçimlerinden kurtulmaya çalışmasını işler. “Bu kitapta” der Hesse “tüm dinlerde, insanların benimsediği tüm inanış biçimlerinde ortak olan yanı, tüm ulusal ayrımları aşan, tüm ırkların, tüm bireylerin benimseyebileceği şeyi yakalamaya çalıştım.”
merak ettiğim bir kitap...
YanıtlaSilFilmi de var bu kitabın. Ben de yeni bitirdim. Ama sizden daha çok satırın altını çizmişim.
YanıtlaSil